Karachi, Sindh Jee Marui Sint’in başkenti olan ve aynı zamanda Pakistan ekonomisinin belkemiğini teşkil eden Karaçi hakkında Gul Hassan Kalamati tarafından yazılmış bir kitaptır. Marui, Sint’in yedi kahramanından ve Sint halkının birliğinin sembollerinden biridir. Bu şehir dünyanın en büyük medeniyetlerinden biri olarak kabul edilen İndus Vadisi’nin bir kapısı idi. Fakat kıtanın taksiminden ve Pakistan’ın kuruluşundan sonra, şehrin eski sâkinlerini azınlık konumuna düşüren Hindistanlı göçmenlerin gelişine bağlı olarak büyük bir kültürel değişime uğramıştır.
Eser, Karaçi hakkında Sint dilinde yazılmış nadir kitaplardan biri olup şehrin yüzlerce yıllık tarihini kapsamaktadır. Eser, şehrin isminin Karaçi ya da Kalaçi oluşu ile ilgili tartışmaları; şehrin Makedonyalı İskender ve diğer fatihler tarafından işgalini; topografik ve coğrafi konumunu; iklim koşullarını; ekonomik önemini; idari ve hukuki yapıları da dâhil olmak üzere farklı yönetim sistemlerini ele almaktadır.
Kitapta yer verilen diğer konular; din, Hint tapınakları (mandirler) ve camiler ile ilgili ayrıntılar, şehrin inşasına katkıda bulunanlar, kadınların etkinlikleri, şehrin mimarisi ve kalıntıları, Karaçi’nin sanat ve edebiyatı, turizm ve şehrin gelirleri hakkındadır. Resimlerin yanı sıra şehrin haritaları ve krokileri kitabın cazibesini ve değerini artırmaktadır.
Eserin incelemesi belediye kayıtlarına, tarihî kaynaklara ve arkeolojik araştırmalara dayanmaktadır. Sintçe yayımlanan toplam otuz kitap, on bir kültürel ve bilimsel dergi ile sekiz günlük gazeteye müracaat edilmiştir. Urduca yayımlanan diğer otuz bir kitap, dergi ve günlük gazete ile İngilizce yayımlanan yirmi altı kitap, süreli yayın ve gazete de kaynak olarak kullanılmıştır. Şehrin altı kütüphanesinin kullanımına ilaveten, yazar, bu çalışma için yaklaşık otuz aydın ve yerel şahsiyet ile mülakat yapmıştır.
Gul Hassan Kalamati, 1947’deki taksimin ve Pakistan’ın kuruluşunun, Karaçi’nin eski sâkinlerin (Hinduların) kitlesel göçüne ve akabinde Urduca konuşan insanların Hindistan’ın diğer bölgelerinden şehre gelmesine neden olduğunu belirtmektedir. Sonuç olarak şehir özgün etnik uyumunu kaybetmiş ve bu devasa göçe uyum sağlamak üzere oldukça kısa bir süre içerisinde ağır bir değişimden geçmiştir. Hâl böyle olunca, şehrin görünüşü ve kimliği bozulmuştur.
Kitabın ön sözü bu değişikliklerden hiç de hoşnut olmayan ve Karaçi’deki barışın yeni göçmenlerin gelişi ile birlikte mahvolduğuna inanan, ünlü aydın ve hikâye yazarı Amar Jalil tarafından kaleme alınmıştır. Kendisi, bölgede oluşan yeni kültüre ve dile, köktencilik ve mezhepçiliğin eşlik ettiği sonucuna ulaşmaktadır.
Zulfikar Shaikh
Çeviren Fatih Taştan